Muğla’da Zafer Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ünal Yiğit, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, Muğla’daki seçim sonuçlarını değerlendiren Yiğit, AKP’nin kaybettiğini, CHP’nin ise tepki oylarını aldığını savundu. Açıklama şu şekilde; “31 Mart tarihinde yapılan yerel seçimler Muğla’mıza ve Ülkemize hayırlı, uğurlu olsun. Kazanan arkadaşlarımızı tebrik ediyor, görevlerinde başarılar diliyorum.
Zafer partisi olarak seçimlerin muhasebesini yapmak gerekir ise ülke genelinde ve Muğla’ da kaybeden AKP olmuştur. Sahada da bu seçimin 1989 yerel seçimlerine benzediğini üstünde durarak devamlı olarak belirttim. Sahada gördüğüm kadarıyla yaklaşık %35 oranında tepkili ve kararsız seçmen olduğunu da her fırsatta söyledim. 2023 seçimlerinde katılımın %90 olduğu göz önünde bulundurulduğunda katılımın yüksek olması gereken Muğla’mızda bile katılım geçerli oylara göre %78 de kalmıştır.
1989 seçimleri sonrası yapılan 1991 genel seçimlerinde ise o zaman ki ismiyle SHP oylarını koruyamamıştır. Sahada gözlemlerime göre tepki oyları ana muhalefet partisi olan CHP’ de birleşmiş, katılımın düşük olması sebebiyle ve bazı cemaat ve tarikatların açık desteği ile oy oranları ciddi olarak artmış görünmektedir.
Emekli ve dar gelirli diye tabir edilen vatandaşlarımızın tepki oyları da CHP’ de birleşmiştir.
CHP, geçirdiği seçim sürecine göre, ekonomik bunalım yaşayan vatandaşın, AKP’ye olan tepki oylarını geçici bir süreliğine almıştır. CHP aldığı yüksek oy oranına güvenip; rehavete kapılmamalı Belediye hizmetlerini, seçim meydanlarında açıkladıkları projeleri en uygun bir şekilde yapmalıdır. Aksi takdirde almış olduğu emanet oylar başka partilere kayacaktır.
Sahayı bilen ve mesleki tecrübemle en uygun aday olmama rağmen seçmen bizi tercih etmemiştir.
Zafer partisinin özellikle üzerinde durduğu kaçak ve sığınmacı konusu konusunda ise kontrolsüz göç ve ekonomik krizin derinleşmesi arasındaki köklü bağı Türk halkının henüz göremediğini belirtmek isterim.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini korumak için sahada olmaya devam ederek vatandaşımıza durmadan kontrolsüz göç ve gizli istilayı anlatmaya devam edeceğiz. Geçici sığınmacı ve kaçaklar gönderilmeden ülkemizin hiçbir sorununu çözemezsiniz diyoruz. Tehlikenin farkına varmak için mutlaka başımıza bir musibet mi gelmesi gerekiyor.
Şunu da özellikle belirtmek isterim ki; Muğla’mıza ve ülkemize hizmet etmek için talep olması halinde 35 yıllık saha tecrübemi ve mesleki deneyimimle gönüllü olmaya hazırım.”
